Sık Sorulan Sorular
Psikoloğa ne zaman gitmeliyim?
Hepimiz hayatın belli dönemlerinde zorlu yaşam deneyimlerine maruz kalabiliriz. Bu deneyimler sonucu kendimizi mutsuz, çaresiz, sıkışmış, gergin ve kaygılı hissedebiliriz. Bu süreç uzadığı zaman kişinin işlevselliğinde yavaş yavaş bozulmalar başlar. Kişinin sorunlarla başa çıkma becerilerinde zayıflamalar, ilişkilerinde bozulmalar ve iş performansında düşüş meydana gelebilir. Bu gibi durumlarda psikolojik destek almanız önerilir. “Sorunlarımı kendim halletmeliyim” , “ tanımadığım biri bana nasıl yardımcı olabilir ki” düşüncesi kişiyi psikolojik danışma sürecine başlamaktan alıkoyar. Kişinin sürecine kendi isteğiyle başlaması, iyileşme isteği, motivasyonu ve seanslara düzenli gidilmesi sağlanan faydayı artıran faktörlerdir ve oldukça önemlidir.
Psikolog ve Psikiyatrist arasında ki fark nedir?
Psikolog ve psikiyatrist arasındaki temel fark farklı eğitim almış olmalarıdır. Psikolog olabilmek için kişinin öncelikle 4 yıllık psikoloji eğitimi almış olması gerekmektedir. Lisans eğitimi bittikten sonra ise kişi uzmanlaşmak istediği alanda (klinik, gelişim, spor, adli, sosyal, endüstri vb.) 2 yıl yüksek lisans yaparak uzmanlaşır. Psikologların herhangi bir ilaç yazma yetkisi yoktur. Psikiyatrist olabilmek için öncelikle kişinin tıp fakültesini bitirmiş olması daha sonra ise 4 sene psikiyatri üzerine uzmanlık yapması gerekmektedir. Psikiyatristler tedavi sürecinde ilaç yazma yetkisine sahiptir. Psikologlar ve psikiyatristler çoğu zaman iş birliği içinde çalışmaktadır. Kimi zaman psikoterapi sürecine destek olması adına ilaç tedavisi de uygulanmaktadır.
Psikoloğa ihtiyacım olduğunu nasıl anlayabilirim?
Bu noktada kendinize soracağınız sorular size yardımcı olacaktır;
Bir süredir beni düşündüren, rahatsız eden, üzen, mutsuz eden veya sıkıntı yaratan tekrarlayan bir sorunum var mı?
Bulunduğum ortama uyum sağlamamı zorlaştıran sorunlar yaşıyor muyum?
Kendim de veya başkalarında değiştirmek istediğim şeyler var mı?
Zihnimde sürekli tekrar eden üzerinde yoğunlaştığım ve beni yorgun bırakan bir konu var mı?
Arkadaşlarımla çok sık konuştuğum beni yorgun bırakan bir konu var mı?
Kendime kızıyor, beğenmiyor ve kendimle çoğunlukla mücadele mi ediyorum?
Yaşamımdaki sorumluluklar ağır geliyor, kendi kendimle mücadele ediyormuş gibi hissediyor muyum?
Yaşadığım durumlarla ilgili yardım almanın zamanı olduğuna inanıyor muyum?
Yaşadığım üzüntü verici deneyimler sonrasında gelişen acı, öfke, kaygı vb.. duygularla başa çıkmak da zorlanıyor muyum?
Yaşamımdaki büyük yaşam değişimler (boşanma, ayrılık, işten çıkarılma, kayıp…) sonrasında kendime güvenimi kaybetmiş hissediyor, mutsuzluk, ilişki sorunlarımla ilgili desteğe ihtiyaç duyuyor muyum?
Duygularımda ki iniş çıkışların sıklığı ve yoğunluğu yaşamımı zorlaştırıyor mu?
Romantik ilişki, evlilik yaşamı veya aile ilişkilerimde sorunlar yaşıyor ve bu problemlerle ilgili kısırdöngüden çıkmakta zorlanıyor muyum?
Kendimi güvensiz hissediyorum ve bu durumun yarattığı sıkıntı veya kaygılardan dolayı ilişkilerimde sorun yaşıyor muyum?
Uzun süredir mutsuz veya kaygılı mıyım?
Yaptığım şeylerden dolayı çoğunlukla suçluluk hissediyor ve mutsuz oluyor muyum?
Kişinin dengesini ve uyumunu bozan durumlara ilişkin sorular çoğaltılabilir. Yukarıdaki soruların (yada benzer sorulara) herhangi birine “evet” diyorsanız psikolojik destek almanızın zamanı gelmiştir.
Neden psikoloğa gitmeliyim? Annem ve arkadaşlarımla da konuşamaz mıyım?
Psikolojik Danışmanlık süreci, anne ve arkadaşlarla sohbet etmekten farklı bir süreçtir. Sürecin ilerleyişi kişinin ihtiyaçlarına, yaşadığı soruna ve bireysel özelliklerine göre farklılaşır. Ancak Psikolojik Danışmanlıkta de hangi yöntem kullanılırsa kullanılsın belli bir amacı, uygulama yöntemi ve ulaşılması istenen bir hedef vardır yani yapılandırılmıştır. Psikolojik Danışmanlık; kişinin yaşadığı sorunların nedenlerini anlamasını, kendisiyle ilgili (duygu, düşünce ve davranış) farkındalık kazanması ve kendinde var olan iyi olmaya yönelik potansiyel özelliklerini ortaya çıkarmayı hedefler.
Psikoloğumu seçerken nelere dikkat etmeliyim?
Psikoloğunuzu seçerken öncelikle eğitimine ve bilgisine güvendiğiniz birini seçmeniz gerekir. Psikoloğun kullandığı yaklaşımı ve uzmanlık alanları belirleyici faktörlerdendir
Psikoloğuma neler anlatmalıyım? Anlattığım şeylerden dolayı bana nasıl tepki gösterir?
Psikolojik Danışmanlık güven, saygı ve kabule dayalı bir süreçtir, yargılama ve eleştirme içermez. Bu da bir süre sonra kişinin kendisiyle ilgili anlatmak da zorlandığı konuları paylaşmak konusunda zamanla daha rahat hissetmesine ve anlatmaya başlamasına etki eder . Anlatılanlar gizlilik ilkesi çerçevesinde danışan ve psikolog arasında kalan paylaşımlardır.
Psikoloğa rahatlamak için mi gidilir?
Psikolojik Danışmanlık sürecinin nihai hedefi kişinin problemleri ile başa çıkmada kendi potansiyelini fark etmesi, kendini tanıyarak kendi özelliklerinin farkında olarak yaşam içinde karşılaştığı sorunlara çözümler üretebilmesi yaşam kalitesinin artmasıdır. Bu hedefe ulaşırken danışmanlık süreci içinde zorlandığı, iyi hissettiği, şaşırdığı, sıkıntı yaşadığı, paylaşımlarından rahatsız olduğu anlarda olur. Ancak tüm bu anlar kişinin bireysel gelişimine katkıda bulunan süreçlerdir.
Seanslar ne kadar sürer?
Seanslar yaklaşık olarak 45-60 dakika sürer. İlk seans ise bazen daha uzun sürebilir.
Kaç seansta süreci sonlanır?
Her danışanın psikolojik danışmanlık sürecine başlama sebebi birbirinden farklıdır ve dolayısıyla danışmanlık sürecinin kaç seansta sonlanacağını önceden belirlemek mümkün değildir. Dnışmanlık süreci danışanların ihtiyaçları doğrultusunda şekillendirilir.
Danışan gizliliği nasıl korunur?
Danışmanlık sürecinde en önemli ilkelerden bir tanesi danışan gizliliğidir. Danışanın paylaştığı hiç bir bilgi danışanın rızası olmadan paylaşılamaz. Ancak hayati tehlikenin bulunduğu durumlarda gizlilik ilkesi ortadan kalkar.
Uzman Klinik Psikolog Mine Sütcü
Gelin Birlikte Çözelim..